25 Mayıs, 2007

Salı günü döndüm Istanbul'a. Normal vaktinden bir yarım saat geçikmeli inen uçağın, adalar üzerinde turlaması her ne kadar hoş bir manzara arzetse de, toplantıya yetişemeyeceğim endişesiyle epey bir tık tık etti kalbim. Hızlı bir koşuşturma neticesinde, türk filmlerivari ilk madde görüşülecekken girdim salona.

Dolu dolu geçirdiğim bir üç gün oldu bu. İştirak edeceğimiz program için cumartesi gecesi yol alırken bir ara uyanıp, gökyüzüne baktığımda yıldızlar elimi uzatsam dokunabilecek kadaryakın ve pırıl pırıl idi. O an sizleri ve bu şehr-i Istanbul'da hep uzaktan arz-ı endam eden yıldızları hatırladım. Sizi andım, zira tur halinde gitmiyor olsaydık, aracı durdurup, görüntülemek ve sizlerle paylaşmayı çok istedim o an.

Yine acele yazıyorum, birazdan çıkmam gerek. Uzak diyarlardan anne-baba dostumuz olan çok sevdiğim bir ailenin kısa süreliğine buraya geldiğini öğrendim ve yarın tam gün performans kriterlerimiz üzerine bir toplantımız olduğundan, bu akşam görebileceğim ancak.

Bugün Necip Fazıl KISAKÜREK'in vefat yıldönümü. Bizim şiir sever küçükhanım hatırlattı. 25 Mayıs 1983'te ben matematik çalışırken, haber almıştım. Rahmetle anıyor ve meşhur şiiri Çile ile sizleri başbaşa bırakmak istiyorum. Baki kalan bu kubbebe hoş bir seda imiş, hoşçakalın efendim.

ÇİLE..

Gaiblerde bir ses geldi:

Bu adam,

Gezdirsin boşluğu ense kökünde!

Ve uçtu tepemden birdenbire dam;

Gök devrildi,

künde üstüne künde...

Pencereye koştum:

Kızıl kıyamet!

Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı!

Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent,

Ok çekti yukardan, üstüme avcı

Ateşten zehrini tattım bu okun,

Bir anda kül etti can elmasımı.

Sanki burnum, değdi burnuna (yok)un,

Kustum,

öz ağzımdan kafatasımı

Bir bardak su gibi çalkalandı dünya;

Söndü istikamet, yıkıldı boşluk.

Al sana hakikat, al sana rüya!

İşte akıllılık, işte sarhoşluk!

Ensemin örsünde bir demir balyoz,

Kapandım yatağa son çare diye.

Bir kanlı şafakta,

bana çil horoz,

Yepyeni bir dünya etti hediye

Bu nasıl bir dünya,

hikayesi zor;

Makâni bir satıh,

zamanı vehim.

Bütün bir kainat muşamba dekor,

Bütün bir insanlık yalana teslim.

Nesin sen,

hakikat olsan da çekil!

Yetiş körlük,yetiş,

takma gözde cam!

Otursun yerine bende her şekil;

Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!

Aylarca gezindim,

yıkık ve şaşkın,

Benliğim bir kazan ve aklım kepçe,

Deliler köyünden bir menzil aşkın,

Her fikir içimde bir çift kelepçe.

Niçin küçülüyor eşya uzakta?

Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl?

Zamanın raksı ne bir yuvarlakta?

Sonum varmış,

onu ögrensem asıl?

Bir fikir ki sıcak yarad kezzap,

Bir fikir ki, beyin zarında sülük.

Selam sana haşmetli azap;

Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.

Yalvardım: Gösterin bilmeceme yol!

Ey yedinci gök, esrarını aç!

Annemin duası, düş de perde ol!

Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç!

Uyku, katillerin bile çeşmesi;

Yorgan, Allahsıza kadar sığınak.

Teselli pınarı, sabır memesi;

Size şerbet, bana kum dolu çanak.

Bu mu, rüyalarda içtiğim cinnet,

Sırrını ararken patlayan gülle?

Yeşil asmalarda depreniş, şehvet;

Karınca sarayı, kupkuru kelle...

Akrep nokta nokta ruhumu sokmus,

Mevsimden mevsime girdim böylece.

Gördüm ki, ateşte, cımbızda yokmuş,

Fikir çilesinden büyük işkence.

Evet, her şey bende bir gizli düğüm;

Ne ölüm terleri döktüm, nelerden!

Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm,

Yetişir çektiğim mesafelerden!

Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz;

Yollar bir yumaktır, uzun ve dolaşık.

Her gece rüyamı yazan sihirbaz,

Tutuyor önümde bir mavi ışık.

Büyücü, büyücü ne bana hıncın?

Bu kükürtlü duman, nedir inimde?

Camdan keskin, kıldan ince kılıcın,

Bir zehir kıymak gibi, beynimde.

Lugat, bir isim ver bana halimden;

Herkesin bildiği dilden bir isim!

Eski esvaplarım, tutun elimden;

Aynalar söyleyin bana, ben kimim?

Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa,

Arzı boynuzunda taşıyan öküz?

Belâ mimarının seçtiği arsa;

Hayattan mühacir; eşyadan öksüz?

Ben ki, toz kanatıi bir kelebeğim,

Minicik gövdeme yüklü Kafdağı,

Bir zerrecigim ki, Arş'a gebeyim,

Dev sancılarımın budur kaynağı!

Ne yalanlarda var, ne hakikatta,

Gözümü yumdukça gördüğüm nakış.

Boşuna gezmişim, yok tabiatta,

İçimdeki kadar iniş ve çıkış.

Gece bir hendeğe düşercesine,

Birden kucağına düştüm gerçeğin.

Sanki erdim çetin bilmecesine,

Hem geçmis zamanın, hem geleceğin.

Açıl susam, açıl!

Açıldı kapı;Atlas sedirinde mavera dede.

Yandı sırça saray, ilahi yapı,

Binbir avizeyle uçsuz maddede.

Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik;

Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur.

Içiçe mimari, içiçe benlik;

Bildim seni ey Rab,

bilinmez bilinmez meşhur!

Nizam köpürüyor, med vakti deniz;

Nizam köpürüyor, ta çenemde su.

Suda bir gizli yol, pırılıtılı iz;

Suda ezel fikri, ebed duygusu.

Kaçır beni ahenk, al beni birlik;

Artık barınamam gölge varlıkta.

Ver cüceye, onun olsun şairlik,

Şimdi gözüm, büyük sanatkarlıkta.

Öteler öteler, gayemin malı;

Mesafe ekinim, zaman madenim.

Gökte saman yolu benim olmalı;

Dipsizlik gölünde, inciler benim.

Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!

Heybem hayat dolu, deste ve yumak.

Sen, bütün dalların birleştiği kök;

Biricik meselem, Sonsuza varmak...

Necip Fazıl Kısakürek

7 yorum:

Unknown dedi ki...

Merhaba Akcahan, ne zaman seni ziyarete gelsem, bir yerlerden donmus ve yeniden gitmis oluyorsun. Ama iki arada bir derede cok guzel yazilar yaziyorsun. Fotograflar da cok guzel. Sana kosusturmalarinda kolayliklar dilerim. Sevgiler.

Adsız dedi ki...

Sevgili Semanur hanım; Dün benim için çooook güzel bir gündü. Çünkü günü çok sevdiğim insanlarla ve dolu dolu geçirdim. Ziyadesiyle hoşnut oldum. Bunda sizinde katkınız olduğu için teşekkürler eder bütün güzel güzelliklerin sizin olmasını dilerim. Sevgilerimle Ayfer

akçahan dedi ki...

Çok teşekkür ederim Sevgi, ben de Kahire günlüğünü zevkle takip ediyorum.

Ayfer benim için de çok özeldi, güzellikler paylaşılınca daha bir anlamlı oluyor, büyüyor, ben teşekkür ederim canım.

serinmavi dedi ki...

Hoşgeldin canım:)İstanbul'a kavuşmak bile güzel.Yakın zamanda kavuşan biri olarak biliyorum...


Selam ve sevgilerimle.....

Admin dedi ki...

Semanurcum merhaba
hosgeldin canim, mutlu bir hafta dilerim, sevgiler...

NAZLICA dedi ki...

Semanurcuğum hoşgeldin, anneni görmek sana iyi gelmiş gözüküyor.İyi bir hafta diliyorum. Sevgiler canım.

ev perisi;) dedi ki...

Büyük ustaya Rahmet diliyorum...
Ve şiirleriyle ruhumuzda pencere açması hasebiyle Allah kendisinden razı olsun diyorum...
Muhabbetle hayatını hareketle ve de dolayısıyla bereketle geçiren ablacığım...