Bir minik kız vardı, kırmızıyı çok seven. Uzun, gür ama lepiska olan saçlarının büyüyünce dalgalı ve sarı olacağını bekleyen. Süsten çok hoşlandığı için, tarağa itirazsız teslim olup, rengarek tokalarla süsleten. Annesi çalıştığı için saçlarını acele yapmak zorunda kalışına zaman zaman üzülen. Yeni neslin okullarında tertip edilen bitmez tükenmez törenlerde, annesi ile kuaföre gitmek için çabalayan ve daha okula gitmeden bozulan bukleleri için, niye benim saçlarım düz ve parlak, ondan kayıyor, bak şu kumaş gibi diye kırmızı tuvaletinin satenini gösteren.
Yaşından önce okula başladığı için senin ana sınıfına gitmen gerekirdi, yanlış sınıfa yazılmışsın diyen uzman arkadaşlarının yorumlarından sonra, eve ağlayarak gelen. Ben geçen sene gitmiştim ona dedim, şöför amcam evde dibin mi tuttu ne bu acele dedi, anne o ne demek şimdi, yarın ana sınıfına mı gireyim diyen bir kız.
Zaman su gibi akıyor. "kuşlar uçuyor, ömür geçiyor" diyen düşünürümüz ne güzel ifade etmiş. Miniklerimiz dün kepleri havaya attı, yeni menzillerinde Allah tamamının yardımcısı olsun.
"Yaz rüyası tatlısı" pasta da denilebilecek, kolay ve lezzetli bir tat. En kısa zamanda paylaşmak üzere, hoşçakalın efendim.
2 yorum:
Maşallah maşallah güzel kızıma:) Tebrikler...
Semanur; Ne büyük mutluluk canım. Hayırlı olsun inşallah, hep yüzü gülsün. Dilerim,tüm istediklerini hayattan alır, kutluyorum hepinizi.
Yorum Gönder