18 Mart, 2007

Çanakkale Zaferi



Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir?Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı'
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi;
'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi.
Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...
Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif Ersoy
Bu şiirden sonra hangi söz, Çanakkale'yi daha güzel anlatabilir ki.... Cumartesi günü Edirnekapı Şehitliği'ni ziyaret ettik çocuklarla. Hem Mehmet Akif ERSOY'un kabrini hem de şehitlerimizi. Bir gazete de, savaşta hastane görevini üstlenen Istanbul'da, şehadet makamına eren 22 bin şehidimizin Edirnekapı'da olduğunu öğrendim. Bu kadar büyük bir sayı olduğunu bilmiyordum. İmkan bulabilen arkadaşlara muhakkak Çanakkale ziyaretini öneririm, çok başka bir ruh var orada, her gittiğinizde sizi saran. Edirnekapı'da da onca şehidin ruhani huzurunda bulununca, üzerinde gezilen toprağımızın, vatanımızın kıymetini daha bir derinden hissediyor insan. Aziz şehitlerimizin, gazilerimizin ve vatan şairimiz Mehmet Akif ERSOY'un ruhu şad olsun. Fatihalar hediye gönderelim lütfen...
Vehbi VAKKASOĞLU Çanakkale'nin Kahraman Kadınlarını yazmış, www.yenidunyadergisi.com/index.php?sf=arsiv_oku&id1=1568&id2=14 da. Okumak isterseniz, tıklayınız. Kıbrıs Savaşı ve çocukluğumuzun savaş oyunları bir sonraki posta bırakalım.
Hoşçakalın efendim.

11 yorum:

Serpilce dedi ki...

Bütün şehidlerimize Allahtan rahmet diliyorum.
Ruhları şad olsun.

Serra dedi ki...

Allah rahmet eylesin, vatani icin kendini one atanlardan Allah razi olsun. Bundan sonrasinda bizler de bir o yana bir bu yana, sen oyle ben boyle diye cekisip vatani elden birakmasak keske.

Adsız dedi ki...

Günaydın canım iyi haftalar dilerim...Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Adsız dedi ki...

Ben de bütün ölmüşlerimize Allah' tan rahmet diliyorum. Haftasonu bir programda Çanakkale Şehitliğinden görüntüler izledim. 15 yaşında 19 yaşında 20 yaşında yazılarını görünce çok etkilendim. Dilerim bu güzel vatanımızı topraklarımızı bölmeye kimsenin gücü yetmesin. Allah bu güzel vatanımızın topraklarını bizlerden almasın..

Adsız dedi ki...

Canakkale zaferini anlatan kitap okumustum,okurken gözyaslarimi tutamadim.Onlar ne fedakar asker onlar vatan icin canlarini feda eden askerlerimiz,Allah sehitkerimizin ruhlarini sad etsin mekanlari cennet olsun,onlardan bir fatihayi esirgemeyelim.Canakkaleyi sehitligi bizde ziyaret etmeyi cok istiyoruz,insallah bu sene gideriz

Admin dedi ki...

Merhaba Sevgili Semanur'cum, yine ruhumuzun derinliklerine dokundurmussun, ellerine saglik tatlim. 6 yil kadar once Canakkale tatilimizde ailem ve arkadaslarim ile butun tepelerdeki sehitlikleri gezmistik, oglusum o zamanlar kucuktu tabii, o bile o yasta cok duygulanmisti, korkunc duygulandiriyor Canakkale sehitliklerini ziyaret etmek, insani birazda olsa kendine getiriyor, gecmisten gelecege anin da bir kopru olusturuyor beyinlerde, hepsine Allah rahmet eylesin ,iyi haftalar dilerim canim, sevgilerimle...

Tuhfe dedi ki...

Fotograf cok sey soyluyor...

Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

Merhaba, çanakkaleyi görmeyi çok istiyorum. Gittim ama gezmek bir türlü nasip olmadı.

Mehmet AKifin şiiri üstüne birşey demek mümkünmü.. Toprakları bol olsun ..

Sevgilerimle..

NAZLICA dedi ki...

Semanurcuğum, Çanakkale'ye kadar gittim ama kısmet olmadı, özellikle gitmeyi ve o havayı solumayı çok istiyorum.Tüm şehitlerimiz nur içinde yatsınlar, dilerim bu toprakları bölünmeden parçalanmadan sonsuza dek yaşatır şehidlerimize yakışan evladlar olabiliriz. Sevgiler canım.

Bocuruk dedi ki...

Bence Çanakkale ile ilgili o kadar az şey biliyoruz ki. Geçen yıl kızımın okulu ile ilk defa gittim şehitliğimize. İnan kendimden utandım bilmediklerim için. Ve hala da yeni yeni şeyler öğreniyorum. 22 bin şehidimizin Edirnekapı' da olduğu gibi:(
Sevgilerimle...

ev perisi;) dedi ki...

Ey şehit isteme benden makber!
Sana auşunu açmış duruyor peygamber!
Ne söylenebilir ki bu dizelerin üstüne...
muhabbetle...