21 Haziran, 2008

Göç Zamanı...


Taşınmak denmezdi ben çocukken... Karşı sıradaki kiralık evlerden göçerdi komşularımız, şimdiki evlerle kıyaslanmayacak kadar az eşya ile, küçük bir araba eşliğinde... Baharda göçmen kuşların gelişi kadar, komşu çocukların yeni bir ev ve mahalleye gidişi de ben de aynı heyecanı uyandırır, bir türlü yaşayamadığım bu hislere hayıflanırdım...
Rahatsızlık verilip, eski tabirle yaka silkinen insanların göçünün ardından bir küpün atılıp kırıldığını duyar, hayalimde canlandırırdım atılışını, orta boy bir turşu küpünün....
Ardı sıra küp atılmak da karizmanın yerle bir olması demek olduğunu anlardım hayret ve kınama dolu cümlelerden...
Bu konuda ki en uç örneği, geçtiğimiz yıl tarih öğretmenin Saim Çağatay Beyefendi anlatmıştı.
Olay yıllar öncesinin Hafik ilçesin de yaşanıyor. Okulda iken öğretmenimizden sık sık kullandığı ilginç deyimleri dağarcığımıza kaydettiğimiz rahmetli babannesi olayın kahramanlarından.
Dönemin kaymakamı haksız yere oğlunu tutuklar babannenin. Görüştürmez ve epey bir haksız muameleye tabii tutulurlar. Sonunda serbest kalır ama, anne yüreğinde yapılanı sindiremez. Gün gelir kaymakamın tayini çıkar, uğurlamaya katılan zevat ile birlikte atlara binilip yola revan olunur.
Kadıncağız tüm komşu evlerden kıştan kalma kömür tozlarını toparlayıp, büyükçe bir küpe doldurur. Üç-beş kuruş harçlık verip epeyce de bir çocuğu da yanına alır. Kaymakamın önüne ilçe çıkışına doğru çıkıp, Sivas'ın o meşhur ikindi rüzgarı eşliğinde küpü fırlatıp, kırar!.. Zevaton haykırmasını kaymakam durdurur. Bne hakettim, kadıncağız haklı der...
Evet dostlaaar, bu çala kalem yazımın sebebi, bugün yeni evimize taşınıyor olmamız. Ol sebepten yeniden nete bağlana kadar yazamayacağımı belirtmek. Ayrıyetten, taşınmak, hele de yirmi günlük bir bebek eşliğinde çoook zormuş.
Bebeğimizle ilgili güzel dileklerde bulunan tüm arkadaşlara yine ayrıca çok teşekkür ederim.
Hepinize güzel günler dilerken, sizleri Murathan Mungan'ın bir göç şiiri ile başbaşa bırakmak istiyorum. Hoşçakalın efendim...
Göç Yolları
Söyleyin dağlara rüzgara
Yurdundan sürgün çocuklara
Düşmesin kimse yılgınlığa
Geçit vardır yarınlara
Göç yolları
Göründü bize
Görünür elbet
Göç yolları
Bir gün gelir
Döner tersine
Dönülür elbet
En büyük silah umut etmek
Yadigar kalsın size
Yolverin kanatlı atlara
Sürgünden dönen çocuklara
Ateşler yakın doruklarda
Geçit vardır yarınlara
Dağılsak da göç yollarında
Yarın bizim bütün dünya