Bugün liflerden örnekler koymak istedim. Birde Zeynep'in sobesini yazayım dedim.Çocuklarımla İlişkilerimi yazmam gerekiyordu, birinci sobe de.Kızım 12 yaşını doldurdu, ergenlik dönemini yaşıyor. Çocukluktan genç kızlığa geçişi yaşayan, çok erken ve düzgün konuşan, okuma-yazma öncesinde irticalen sevdiklerine hissettiklerini şiirleştiren duygu yüklü, hassas, hitabeti güçlü, kanun çalan bir abla. Çocukluğunu yaşamadı diye üzülüp, teşvik etmeye çalıştığım bir çocuk. Hep büyük gibiydi. Fıtratından kaynaklanan özelliklerine, anneannenin büyütmesi de eklenince, zaman zaman annemmiş gibi davranışlar sergiler ve tarafımdan hatırlatma gerekebilir. Okul etkinliklerine ve yarışmalara yönlendirilir öğretmenlerince, çalışmayı evde yapıyorsa, danışmanlık yaptığım olur. Daha ziyade düz yazı ve makalelerde. Şiirleri beni şaşırtacak kadar güzel, o konuda katkım olmaz. Kitapla arası oldukça iyi. Beraber kitapçıya gitmekten hoşlanırız. Benim okduğum kitapları daha erken deyip engellesem de, bazen öğretmenlerinden temin ettiği yakın bir versiyonu ile çıkar karşıma. 7. sınıfta, akşama kadar okul, haftasonu dershane, sık sık çağrıldığı etkinliklerden dolayı, hem yorulduğuna, hem de büyümeden elimden gidiyor gibi düşünüp, üzülürüm. Dershaneye gönderdiğime pişman oldum ayrıca. Gelelim Ali Paşa'ya; Aslında onu tanımayan yok gibi. Şennur Teyzesinin hiper şekeri, Candan'ın aday damat adayı, Serra Ablası, Münevver Teyzesi.... Ali hiperaktif bir çocuk. İstediği noktaya hiper odaklanıp, istemediği zaman dönüp baktırmak oldukça zor olmakta. Küçüklüğünden beri asker olmak ister. Yani komutan diye ekler. Hedefini kreşe giderken belirledi. Ama kimse bana, asker buraya gel demesin ben diyeceğim diyerek, komutanlığa aday oldu. Bir ara aynı zamanda başkaban adayı idi. Yüksek idealleri ile, ilgilenmesi gereken hususlar arasında köprü oluşturmaya çalışıyorum, elimden geldiğince. Onun için çok şey yapmak istiyorum ama, ne kadar yapabiliyorum, bilemiyorum. İş hayatında, çevremde oldukça zeki ama, hiperaktiflikleri sebebiyle, olması gerektiği gibi ilişki kuramayıp dışlanan insanlara üzülüyor, yaptıkları elinde değil gibi açıklama yapmaya, elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyorum ve oğluşumun aynı şeyleri yaşamaması için, her iki çocuğumun da vatanımıza, insanımıza faydalı olabilmesi için çaba sarfediyorum ama, her şey kısmet netice de.
Einstein kimi kastetti sorusuna;
Newton olmadığı kesin ama kim bilemiyorum doğrusu.
Takip ettiğim dergiler:
Atlas, Aksiyon
Unutamadığım bir yaramazlığım:
Yaramaz değildim. En çok anlatılanı annem komşulara bir eşya v.s. verse, sabah herkes uyurken istemeye giderdim. Annem çok mahcup olmuştur bu yüzden. Yıldızlar batmadan kalkıp, komşunun kapısını tıkladıp, çok acil lazım oldu verirmisiniz diyen bir çocuktum. Okula başlayınca daha yapmadım, tepkiler ve idrak sanırım.
Tv yapımcısı olsam, neler yapardım:
Farklı coğrafyaların, bizzat katıldığım tanıtım programları, edebiyat- şiir programları ve özellikle dış politika konularının masaya yatırıldığı paneller yapmak isterdim.

Kimi sobelesem;
Yazmak isterlerse Berrin ve Şennur. Hoşçakalın.