27 Ekim, 2005

20 Rastgele Şey

Sevgili Tuhfe tarafından sobelenmiş bulunuyorum.Dünden beri düşündüm zaman zaman,acaba ne yazarım diye.Tabii ki aklıma çok fazla birşey gelmedi. En iyisi her zaman ki gibi " al eline kalemi" dedim ve elime kalemi değil de klavyeyi alarak başladım. Ümit ederim arkadaşlarımın sıkılmadan okuyabileceği bir yazı olur.

1)- Biraz önce bir anne ve çocuk geldi, arkadaşlardan birinin yanına.Çocuk ilgimi çekti,yanlarına gittim.Çok güzel bir erkek çocuğu.Lakin, % 80 oranında zihinsel özürlü. Ailenin hiçbir sosyal güvencesi yok ve yeşil kart çocuğun alması gereken eğitimi ödemiyormuş. Ülkemin sosyal devlet olduğunu görmek kısmet olacak mı Allah'ım. Yeni yeni bazı adımların planlandığını duyuyorum ama, dilerim sözde kalmaz.
2)- Bugün Kızımın okulunda bir program var. Bizim küçükhanım yazdığı şiirleri okuyacakmış bir bölümünde. Çok derin ve duygu yüklü şiirler yazıyor ve beğeniliyor. Okulun genel müdürü şair ve yazar. Edebiyat öğretmeni çok teşvik ediyor.Benim hoşuma gidiyor, gidiyor olmasına da bir taraftan da şaşırıyorum. Bizim dünkü kız ne zaman büyüdü de böyle derin düşünüyor diye.
3)- Bu akşam da Ali'yi gezmeye çıkarsam mı. Acaba bugün okulu nasıl geçti. Dersten sonra Ona hangi hikayeyi okusam. Allah'ım O'na yardım et ne olur. 29 Ekim de ne görev verdiler acaba. Ali çok iyi bir kafkas ekibi oyuncusu. Jimnastik,bale dersi aldı. Yüzüyor ve ata biniyor. Ve annesi onu, onları çok seviyor.
4)- Annem bugün çok sevdiğimiz iki büyüğümüze iftar için talaş böreği yapıp gönderecekmiş. Canım Anneciğim geçenlerde de sevdiğimiz bir dostumuza yapıp, göndermiş akabinde rahatsızlanarak iftarını zor etmişti. İnsanın güzel ürünler yaparak dostlarını sevindirmesi daha sonra sağlığının buna elvermemesi zor iş. Yürekte var elde yok misali. Dilerim bugün rahatsızlanmassın Anneciğim.
5)- Bayramda çok kısa tatil olmasına rağmen Anneme gideceğim. İnşallah sağ- salim gidip döneriz. Çocukluğumun bayramlarında benim de kardeşimle gittiğimiz, çocukların arefe günü "memmeciğimin giliği ", "bayram günü de "öpeyim teyze, mendilim taze, öpmezsek verme" nidaları arasında komşu evlerden, şeker,çikolata ve harçlık toplama merasimini görmek istiyorum. Her ne kadar eskisi kadar yoksa da, her ne kadar daha ziyade zile basıyorlarsa da sesli icra eden gruplara da rastlamak mümkün. Olabildiğince çok bayram ziyareti yapmak istiyorum ama, hemen her evde kurulan ve etli sarma, baklava veya türevleri, su böreği, bayram çorbası ve sütlaçtan oluşan menüye oldukça dikkatli yaklaşmayı planlıyorum. Zira Ramazan sonrası mide bozmaya birebir.
6)-Kız kardeşime bir türlü ulaşamıyorum, birlikte iftar edelim diyecektim ama.(İkimizin de eşleri iftarda olamıyor)
7)- Bir önceki maddeye devam gibi ama, 13 yıldır yalnız iftar etmek hiç güzel bir olay değil. İnsan tek başına sofraya bile özenemiyor.Şimdi Kızım da tutuyor ama Onun da sevdiği şeyler belli.Eşim olmayınca ne bir aileyi iftara çağırabiliyor ne de gidebiliyorum. Bugün yine işle ilgili bir davet var ama çocuklarımla olmak daha güzel.
8)- Bugün benim okuduğum şehirde üniversiteye başlayan bir öğrenci geldi ziyaretime. Ev de kalıyormuş biraz konuştuk.O gittikten sonra,hatıralarıma yelken açtım bir müddet.Bir tarafta patates doğrarken diğer taraftan ders çalıştığım anlar.Allah'tan ellerimi doğramamışım.
Yine hepimizin finali olup harıl harıl çalışırken 'bir an önce mutfağa geçsek mi, ardından birazcık daha çalışalım belki komşu ablalardan biri yemek gönderir temennisi. Ardından ümitsizce kitabı bırakıp mutfağa geçme. Çorbayı yaparken çalan zil! Fatma Ablanın Kızı Canan! Ve elinde bir tepsi. Çok teşekkürler Fatma Abla. Rahat rahat çalışmıştık dersimizi.

9) -Yine çok uzattım galiba.Bugün herkes davete kalırsa servis te olmaz. Eve yetişebilsem bari.
10)-Ali eşyaları toplayıp bu evden çıkalım Anne dedi. Ama aceleden soramadım sebebini. Deprem v.s. olacak ta çocuğun içine mi doğdu acaba. Yok yok O bahçesinde at, köpek, tavşan, çilli tavuk ve kuzu besleyeceği bir çiftliğe taşınmayı planlıyordur.
11)- Ben neredeyse tüm hayvanlara dokunmaya korkup uzaktan severken, oğlum bu hayvan aşkını nereden aldı acaba? Babası da aman aman değil. Anneme sordum bir ara, kızım asıl sen şunu düşün dedi. Ailede herkes hayvanları çok severken, evde devamlı kedi beslenirken, kız kardeşin kedi ile yatarken Sen korkmayı nasıl becerdin başta kedi yavrularından dedi.Gerçekten bilmiyorum ama çocukluğumda kendimi bildim bileli her sene yavrulayan kedimizin üzerime tırnakları ile yapışan yavrularından çooook korkardım. Kardeşlerim üzerime atıverdikçe, geceleri beni kardeşim sanmaları yatağıma gelmeleri ve çığlık atmam. Neyse yarın devem edelim.Biraz taksitli olacak. Sevgiler.

7 yorum:

Tuhfe dedi ki...

Teşekkürler Semanur cevapladığın için. Ramazan dolayısıyla blog arkadaşlarının genelde aklına bayram, iftar hasretlik geliyor. Ali'nin hayvanlara olab ilgisi çok hoş bir şey. Benim oğlumda küçükken hayvan ansiklopedilerinden başını kaldırmazdı. Şimdi delikanlı oluyor ya, başka işler peşinde...
Yorumumun yarısı yarına :)
İyi geceler.

Serra dedi ki...

Ne guzel yazmissin, sanki yanina geldim, iki cift lafi konustuk, iftari yaptik da dondum gibi. Devamini da bekliyorum, artik ne zaman olursa.

Adsız dedi ki...

sevgili Semanur Serra ya katiliyorum sanki anlattiklarini dinler gibi bir duyguya kapildim. eline yüregine saglik.Allah o anneye sabir yavrusuna sifa versin insaallah,böyle seyeri duyunca cok duygulaniyorum.neyse yazinin devamini merakla beklyoruz.sevgiler.

Adsız dedi ki...

Cok güzel icten yazmissin.Yüregine saglik

Adsız dedi ki...

çok sıcak bir yazı olmuş semanur,eline sağlık devamını bekliyorum...

Nilüfer dedi ki...

Çok güzeldi Semanur zevkle hepsini okudum.

NAZLICA dedi ki...

Semanur yazdıklarını zevkle okudum.Oğlunla diyalogların zaman zaman güldürdü beni.Çocuklar bir harika,hayırlı evlatlar olsun dilerim.İşin zor kolay gelsin.Sevgiler.