08 Temmuz, 2005

Demokrasilerde Çareler Tükenmez (!)..

Bitmeyen tutkumuz ata binmek.Normalini bulamazsak at arabasının atı da birkaç tur atmaya yeter...

Yaz tatili başladığından beri biraz enerji harcasın,değişiklik olsun niyeti ile cumartesi günleri ben,pazar günleri de babasıyla,ailece Ali'yi gezdiriyoruz.Bu konuda yorgunluk,iş gibi mazeretlerimiz olamıyor,zira oğluşum hiperaktif özellikleri olan bir çocuk ve hafta sonuda enerjimiz kanalize olmazsa evde annemizden emdiklerimiz yerlerde olabiliyor!..
K.Maraş'a gitmeden önce yaptığımız son gezi Sapanca'ya oldu.


Sapanca Gezisi
Bir cumartesi sabahı Ali,Ablası,Teyzesi,Kuzeni Minik Ayşe Rana ve ben elimize( erken kalkarak yaptığımız,kek ve poğaçalardan oluşan) mühimmat çantasını alarak tren istasyonuna geldik.İçimiz kıpır kıpır,zira ilk kez Sapanca'ya trenle gideceğiz.İstasyona geldiğimizde trenin hareket saatine 1.5 saat olduğunu öğrendik.İstasyonun yanındaki otantik tarzda hazırlanmış çay bahçesi-açık hava restoranta geçtik.

Tren geldi,bindik ve kompartımandaki yerimizi aldık.Herşey iyiydi.Sadece iki vukuatımız oldu denilebilir.Birincisi her tünelde korku ve heyecandan gerilen ve geren Teyzemiz,ikincisi de yanımıza sadece bir şişe su almışız ve Ali gerek cömertliğinden(!) gerekse kuzenini kıskandığından bir damla su dahi vermedi.Ne olur ne olmaz diyerek su şişesini cebine koydu.
Sapancaya birkaç istasyon kala,Ayşe artık su istemekten vazgeçmiş ve Ali'de suyunu güvende hissederek yanına koymuştu ki,bir yolcu bindi,rahat tavırlarla ayaklarını uzatıp gazetesini okumaya başladı.Bir ara başını kaldırıp yanında oturan Ali'nin suyunu işaret ederek bana,'çocuğun suyundan içebilirmiyim' dedi! Ve birden kompartıman ahalisinden bir kahkaha koparken,Ali can havliyle tekrar su şisesini cebine koydu. Zavallı Ayşeciğin tren yolculuğu Kerbela'ya dönmüşken Ali, delikanlıya su verecek!...

Tren Sapanca İstasyonuna geldi,bir heyacan ve koşuşturmayla inmeyi başardık.İstasyonun yan tarafındaki yeşilliklerde at ararken at arabasını bulduk.Arabacı ile anlaştık ve Ali kendi deyimi ile başladı tur atmaya, tabii su şişesi hala cebinde...

Göl kenarında bir çay bahçesi veya restoranta gitmeye niyetlenmişken Ali önden koşarak bir piknik işletmesine girdi.Yemyeşil bir alan ve Sapanca Gölü'nün kenarında masalar.İşletmeci Teyze ile mangal,semaver konusunu görüşürken çalıştığım ilçeye komşu bir ilçede görev yapan kimisi ile eskiden beraber çalıştığımız,kimisi ile de hukukumuz olan bir çalışma grubu yanımıza geldi.Aileleri ile birlikte 45 kişilik bir piknik gezisi düzenlemişler ve bizim de onlarla olmamız için ısrar ettiler.Kıramayarak katıldık.Aliciğim hamağa bindi,göle taş attı,çocuklarla koştu-oynadı.Biz de güzel bir gün geçirdik yeşili ve suyu bir arada.Su deyince aklıma geldi,Ali'nin su şişesinin hala cebinde olduğunu farkettik.Tam halifeye yağmur suyu hediye götüren bedeviye döndü.Neyse o da farkedip çıkardı.Akşam dönüşte arkadaşlarımız, geldikleri otobüslerden birinin yarısından fazlası boş deyip trene binmemize gerek olmadığını belirttiler ve bizde onlarla geldik Istanbul'a.
Babamız bizi iniş yerinden aldı.Biz de uzak bir yere arabasız kendi imkanlarımızla gitmeyi denemiş ve başarmış olduk.Gerçi Sapanca'ya varışı saymazsak pek te kendi başımıza birşey yapmış olmadık ya...Arkadaşlarımızın hepsine teşekkürler....


6 yorum:

Tuhfe dedi ki...

Güzel bir gün geçirmişsiniz. Ali suyunu eve mi getirdi yoksa! :)

Adsız dedi ki...

SEMANURCUGUM COK TATLI BIR OGLUN VAR ALLAH BAGISLASIN. IYI BIR GEZI OLMUS.SEVGILER..

Dilek'ce dedi ki...

Güzel bir haftasonu gecirmissiniz Semanur. Ben de ogluma kavustum Cumartesi:)

ruchan dedi ki...

Bizde hafta sonu Sapanca'ya gittik. Maşukiye'de alabalık yedik ve döndük.İstanbul'dan uzaklaşmak çok güzel oluyor. Sizin de gezinizin keyifli geçtiğine sevindim.
Sevgilerimle:)

akçahan dedi ki...

Teşekkür ederim arkadaşlar.Rahatsızlığımdan dolayı birkaç gün ara verdim.Tuhfe,Ali gezisini
su cebinde tamamladı.En son göle taş atarken cebinden fırlayıverdi.Biz de anlattık ve suyunu Sapanca Gölü'ne döktü.Cimcime gezinizin güzel geçmesine sevindim.Akyazı Akbank'ın yanından Banvit Köyüne uzanan yolun sonunda Altındere Tesisleri var.Çok temiz,yeşil+çağıldayan akarsular ve oldukça bakımlı,tavsiye ederim.Münevver Ablacığım sağol,inşallah bir gün beraber gideriz.Sizi Istanbul'a bekliyorum,unutmayın.Dilek gözünaydın,benim oğlum da geldi.

Adsız dedi ki...

insan alipaşanını yaşına olursa eğlencenin zerresini bile tüm hürelerinde hisseder her an mutluluklar ali paşa